Posts Tagged ‘ eclectic ’

EkLektik deKoraSyon

Son günlerde geçmişten çok insan dikiliyor karşıma. Yıllardır görmediğim çok insanla tekrar bir yol kesişimine geliyorum sanki. Tam da geçmiş hayatlara ilgim artıp bununla ilgili bir çalışma için randevu almaya çabalarken, “hey, şimdilik 10-15 sene önceyle başlasan yeterli, o kadar geriye gitmene gerek yok” diye bir mesajdır belki bu 😉
Kimbilir hangi duygum çözümlenecek, neyle yüzleşmem gerekiyordu vs. diye spirit spirit kafa yorarken aslında biliyorum bir gün uyanacağım ve “plup” diye çözülecek birşeyler… Kafayı yorduğum an gelmiyor bana yanıtlar genelde, yorup yorup sonra serbest bıraktığım sırada selamlaşıyoruz genelde kendileriyle. O yüzden başucunda kalem-kağıt bulunduranlardanım; akşam bir türlü içime sinecek çözümü bulamadığım tasarım debelenmelerimde zihnim uykudayken bir melek gelip çalışıyor sanki bazen ve sabah kafada bir ampülle uyanıp not alıveriyorum hemen…

Geçmişte yaşanmış her ne varsa aslında hep bizimle bence. Fiziksel olarak karşımıza dikilen eski yol arkadaşlarımızın da o ana kadar da aslında hep bizimle olmuş olduklarını farketmiyoruz bence bazen, hepsi bu… Bizi biz yapan, bütün o yaşadıklarımız değil mi sonuçta?.. Şimdinin içine serpiştirilmiş “geçmiş” detayları bir şekilde her an bizimle değil mi ki?.. Orada olduklarını, zamanı gelince farkediyoruz işte, hepsi bu…

Bütün bunların daha çok farkına vardığım son yıllarda dekorasyonda da “eklektisizm”i daha bir çok sevmem tesadüf olmasa gerek…

Bilmeyenler için EKLEKTİSİZM, farklı dönemlerin çizgilerini, farklı tarzları bir arada kullanarak yeni bir bütün oluşturmak demek. Geçmişi-şimdiyi-geleceği bir arada kullanmak demek. Ultra modern mobilyaların arasına antika aksesuarlar serpiştirmek, babaannenizden kalma eski Türk halınızla modern bir koltuğu bir arada kullanmak, vb… vatan, millet, tarz farkı gözetmeksizin…

Sanırım, eklektik dekorasyonla ilgili en çok sevdiğim şey, verdiği ÖZGÜRLÜK ve ÖZGÜNLÜK duygusu… Neyi nasıl ve ne ölçüde bir arada kullanacağımız konusu ortaya o kadar farklı bileşimler çıkarabiliyor ki… Sonuç deli kızın çeyizine de benzeyebiliyor, “cool“luktan öle debiliyor; ama illa bir ruhu oluyor!..

Benim kişisel olarak en çok sevdiğimse galiba (illa da) yüksek tavanlı tarihi binaların aslına uygun yenilenmiş hallerini ultra modern detaylarla kombinlemek…

Rooms Galata‘daki gibi biraz…

Bu 2 örnek de Gossip Girl dizisinden.. 😉

Mutfakta eklektisizm… Eski tarz beyaz ahşap üst dolaplara alt kısımda paslanmaz çelik kapaklar ve tekno görünümü devam ettiren bir buzdolabı eşlik ediyor; ikisinin arasını da mermer tezgah buluyor gibi. Yine mermer tablalı rustik ahşap yemek masasıysa mavi kadife minderli bank ve siyah & beyaz sandalyelerle tamamlanmış. Batarya ve avize de tarz buluşmasına ayrı kollardan katılıyor…

Antikacı Liza Sherman’ın Manhattan’daki çılgın dairesi! Oyma ahşap gövdeli İtalyan divan, 1950’lerin Hollywood’undan bir projeksiyon lambası, yağ fıçılarından yapılmış sandalyeler, sehpa görevi gören eski endüstriyel el arabası, duvarda 1950’lerden kalma bir Afrika kabilesi bayrağı… hep beraber mutlu gibiler, ne dersiniz? 😉

Geleneksel ve country tarz detayları modern masa ve sandalyelerle harmanlamış eklektik bir salon örneği

Siz aşağıdaki diğer örneklerin keyfini çıkarırken ben de şu geçmiş karşılaşmalarım konusunda biraz daha düşüneyim…………………………….. 😉

linkler: 1, 2, 34, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15